Kocaeli 1 Şubesi

GÜNDEME DAİR BASIN AÇIKLAMAMIZ...

“Her gün gazete köşelerinde ve sosyal medyada, sendikamız tarafından tarihi zaferle neticelendirilen 2015 toplu sözleşme sürecini sabote ederek değersizleştirmeye çalışan sendikacı arkadaşların çırpınışlarını şaşkınlıkla takip ediyoruz. Çalışanlara bir şey vaat edemeyenlerin, itibarsızlaştırma ve küçük gösterme gayretiyle günü kurStarmaya çalışmalarına şahitlik ediyoruz.? 

Bizim bu sendikacı arkadaşlardan bir isteğimiz var. Kendilerinin yetkili oldukları? yıllarda çalışanlar için hangi kazanımları elde ettiler onu anlatsınlar. Kazanım elde etmeyi bırakın, kazanımları koruyamayanlar, 2016-2017 dönemi tarihi toplu sözleşme kazanımlarını küçümseye kalkmasınlar. Yüksek lisans mezunlarına %25 daha fazla ek ders ödemesini masada sıfırlayanların, batık İlksan’dan isteyen üyenin ayrılmasını engellemeye çalışanların sendikası hangi sendika? Mahkeme kapılarında hangi kazanımı biraz büksekte sükse yapsak derdine düşmüş olmalarını acziyetlerinin bir örneği olarak görüyoruz. 2016 yılı için 6+5 yüzdelik zammın yanında kurslarda görev alan öğretmenlere %100 artırımlı ek ders ödenmesini, sınav görevlerine yapılan %250 ücret artışını, ilk defa elde edilen nöbet ücretini ve 44 kazanımı neden görmezden geliyorlar. Hazımsızlığın bu kadarına da pes diyoruz. Masaya çakılı kalanların önce kendilerini sorgulamalarını tavsiye ediyoruz. Sendikamız tarafından talep edilen her kazanımı hemen afişlere dökerek sahiplenmeye çalışmak gibi basitliğe düşmesinler. Bu dönem sendikamız tarafından elde edilen 213 kazanım gibi, kendileri de eski dönemlere ait elde ettikleri kazanımları gösterebilirler mi?? 

Geleceklerini attığı yalan mesajlara bağlayan Kocaeli TES yönetimi çöküşlerini biraz daha hızlandırmışlardır. Bundan birkaç ay önce aralık ayında enflasyon kaç çıkarsa çıksın fark alamayacağız diye  söylüyorlardı şimdi ise şu kadar eksik aldık  diyorlar pes doğrusu... 

Açıklamalarında sendikamızın varlığını ve gücünü siyasi iktidardan aldığını ifade etmişler. Utanmaları da yok bu arkadaşların. Töreye yaslanarak sendikacılık yaptıklarını ne çabuk unuttular. Eski genel başkanlarının bir siyasi parti genel başkanı tarafından alaşağı edildiğini hatırlamıyorlar mı? Varlığımızı kurulan ilk sendika olma vasfıyla 1992 den beri 23 yıldır onurla sürdürüyoruz. Değil genel başkanımızı, hiçbir üyemizi siyasete kurban vermedik. Ancak hafızalarını tazelesinler. 28 Şubat sürecinde askerden ve vesayetten nasıl emir aldıklarını, beşli çeteye nasıl ev sahipliği yaptıklarını hatırlasınlar. Millet iradesine karşı vesayetin yanında saf tutanların, bugün bize söyleyebilecekleri tek kelime yoktur.?? 

KESK ve Eğitim Sen’in Cuma namazı çıkışı da bu milletin değerleriyle dalga geçmek değilse nedir? Ey? KESK keşke Cuma Namazına karşı çıktığınız kadar hendeklere ve bölücü terör örgütü PKK yada karşı çıksaydınız. Cuma Namazının mesai ayarlamasına karşısınız, başörtüsüne karşısınız, seçmeli Kuranı Kerime karşısınız, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersine karşısınız. Ama hendekçilere, vatan haini, din düşmanı, cami yakan PKK ya karşı değilsiniz. Edep Yahu diyoruz. Teröre sırtını dayayarak sendikacılık yapmalarını, genel merkezlerinin son katını teröristler için hastaneye çevirmelerini nasıl izah edecekler. Memurlar için ne kazanırız diye bir dertlerinin olmamasını anlıyoruz da, her gün çalışanları kışkırtıcı ve terörize edici çıkışlar yapmalarını, yandaş sivil toplum örgütleriyle düzenli olarak çalışma hayatını ve barışını sabote ederek, iş bırakma eylemi yapmalarını anlamlandıramıyoruz.?? 

Türk Eğitim Sen’li (TES) arkadaşlar, geçen Mayıs ayında Karamürsel’de sahtekarlıkla üye yaptıklarını nasıl unuttularsa, sendikamızla ilgisi olmayan bir süreçte hangi yüzle bizi suçlamaktadırlar. Ahlak ağıza alınınca edinilen bir değer değildir. Önce sağlam bir karakter ve duruş gerektirir. Üzülerek bu arkadaşların demogoji sarmalında çuvallamaya, bataklığa saplanmalarına şahitlik ediyoruz. Sağımızda töre, solumuzda terör sendikacılığı yapan arkadaşları görünce, sendikal duruşumuzun ne kadar isabetli olduğunu bir kez daha müşade ediyoruz.? 

İlimizde yaşanan her olumsuz haberden kendilerini sıyırmaya çalışan, bunu yaparken de en basit ahlaki ve hukuki duruştan kaçınan TES yönetimini de ayrıca alkışlıyoruz(!) Bu ne aymazlık. Son okul müdürü atamalarında sahte yüksek lisans belgesi düzenleyerek, okul müdürüne atanan kişi üzerinden sendikamızın hedef alınmasını asla kabul etmiyoruz. Sürecin nasıl işlediğini, başvuru ve onay makamlarının sürece nasıl dâhil olduğunu bildiğini düşündüğümüz TES yöneticisi arkadaşların açıklamalarını tükenmişlik psikolojilerine yoruyoruz. Olay anlaşıldığında ilgili şahsın ivedi olarak sendikamızdan istifa etmesi sağlanmış iken, süreçte dahli olan TES üyesi arkadaşların da? sendikalarından istifası istenmiş midir?? 

Başvuru esnasında belgenin aslını görerek “aslı gibidir” yapması gereken Türk Eğitim Sen üyesi okul müdürü ve Kartepe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde İnsan Kaynaklarından sorumlu şube müdürü olarak görev yapan arkadaş belgenin aslını görmeden fotokopi üzerinden nasıl onaylamışlardır.? Yeni atanan okul müdürünün bile yapmayacağı bir hatayı(!) neden yapmışlardır. Yoksa okuldan gitmesini istediği? kişinin, belgesi sahte olduğunu bilinmesine rağmen mi onaylanmıştır? Bununla ilgili olarak sonradan şantajda bulunmuş mudur? Hem ıslak imzayla hem de sistem üzerinden belgenin onaylanması sahtekârlık? değil midir??? 

  

Kartepe İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak? görev yapan ve sadece belgelerin İl milli eğitim müdürlüğüne gönderilmesine binaen üst yazıya imza koyan? Kartepe İlçe Milli Eğitim Müdürü neden suçlu gösterilmek istenmektedir. İlçesinde onlarca okulu Beyaz Bayrakla buluşturan, okulöncesi okullaşma oranı %70 lere çıkaran, 133.000 Euroluk AB projesine öncülük eden, TEOG sıralamasında ilçesini yukarı taşıyan bir müdüre neden tahammül edemezler. İlimiz genelinde atanan yeni yöneticilerle ve öğretmen arkadaşlarının gayretiyle artan başarıyı neden sadece mülki amirlere bağlarlar.  

 

Güzel çalışmalar yapan, başarılı? müdürlerimizin yanında olduğumuz gibi, yanlışa ve başarısızlığa sebep olanlarında karşısında olduğumuzu defalarca ifade ettik, etmeye de devam edeceğiz. Aynı duruşu diğer sendikalardan, özelliklede hedef şaşırtma konusunda epeyce mahir Türk Eğitim Sen den beklemekteyiz. Kamuda başörtüsü serbestliği, seçmeli dersler ve son olarak Cuma Namazı izni ile ilgili bir cümle kursunlar. Milletin değerlerinden dem vurup, bu konularda üç maymunu oynamaları çok manidardır. Zaman laf sanatının zamanı değil.  Yalanla dolanla sendikacılık yapılmaz.  Öğretmenler odalarına girip yalan söyleyerek üye yapmaya çalışırsanız eriyen muma dönersiniz. Son olarak diyoruz ki sendikacılık yapamıyorsanız sadece bizi takip edin.” 

                                                          Şahin YAŞLIK

                                                            Eğitim Bir Sen? 

                                                                Kocaeli Şube Başkanı?